Değerli Kardeşim,
İnsanların sevdiğini Allah da sever.
İnsanların sevmediğini Allah da sevmez.
İnsanlar ile kurduğumuz ilişkilerde son derece nazik, güvenli, hak ve hukuk ilkelerine uygun olmamız, insanların bize olan saygısını ve sevgisini geliştirir ve yaşama zevkimizi arttırır.
Bu durumda, önce Allah’a inancımız ve sonra çevremizdeki insanlara ve kendimize olan güvenimiz de artar. İnsan çevresi ile yaşar.
Çevremizde bulunan insanların ve hatta tüm yaratılmışların kıymetini anlamak için birazcık düşünmek yeterlidir.
Allah Kuranı Kerim’inde “Düşünüp tutasınız diye Allah size öğüt verir.” Demektedir. O halde bizler de düşünmemiz ve çevremizdeki bulunan her yaratılmışın Allah’ın emri içinde olduğunu hiçbir zaman unutmamamız gereklidir.
Huzurlu bir hayat için nezaket ve hoşgörü gereklidir.
Büyüklerimiz de “Yaratılanı hoş gör, Yaratandan ötürü” diye bizlere öğütler vermişlerdir.
Hiç kimseyi incitmeden hayatımızı sürdürmeliyiz. Ancak kimseyi incitmeyelim derken, kendimizi de ezdirmemeliyiz.
Bunu yaparken de hakkımızı aramalıyız ve hakkımızı ararken de kimseyi kırmadan, dökmeden hareket etmeliyiz. Bu davranış biçimine Arapça lisanında “vakar” deniyor.
Yunus Emre de bu konuda bizleri “Bir gönül kırdın ise, kıldığın Namaz Namaz değil” diye öğütlemiştir. Burada, birisini kırdın ise namaz kılmana gerek yok anlamını çıkarmayalım. Bir gönül kırdın ise kıldığın namazın farkına varamamışsın anlamı çıkarılabilir. Çünkü Namaz Allah’ın emridir. Bu emri Allah’tan başkası kaldıramaz.
İnsanları incitmeyelim. Hatta hayvanları da incitmeyelim. Bu konuda, Abdürrahim Karakoç’un bir dörtlüğü benim ifadelerime yardımcı olur diye düşünüyorum:
Gölgesinde otur amma,
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara,
Toprak senden incinmesin.
“Burdayım” de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.
Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin.
Sonuç olarak, kimse sizden incinmesin.
O zaman, herkesin sevdiği velhasıl Allah’ın sevdiği bir kul olursun inş’Allah.
Selam, saygı ve dualarımla,
Mustafa METİN
03/09/2012
ANKARA